Aralık 21, 2011

Gece


Gecenin buğusuna kapıldınız mı hiç?
Sizinde hiç sabah olmasını istemediğiniz, geceleriniz oldu mu ?
O karanlığın verdiği hüznünün içinde mutlu olabilmeyi denediniz mi ?
Göz yaşlarınızın geceyi beklediği oldu mu hiç ?
Benim oldu..Kim için,ne için olduğu çok önemli değil.O karanlığın içinde yalnızsındır.Kendini dinlersin boşluktasındır ve bu iğrenç bir duygudur.Etrafın bir çok kişiyle dolu olsa da yalnızlığı hep hissedersin içinde.Birine ihtiyaç duyarsın, güçlü birine,seni o boşluktan çekip çıkaracak birine..Ama gelmez çoğu zaman ve  gelmeyecektir de.Gelmeyeceğini bile bile beklersin; beklemeyi öğrenirsin, umutlanmamayı ve pişman olmayı..İnsan yaptığı hatalar sonucunda  kendinden  nefret edebilir , utanabilir.Zaman zaman benimde hissettiğim duygular bunlar.İnsanı insan yapan bunlardır aslında.İçindeki duygular, bazen içinin sızlaması,kalbinin acımasıdır.Hiç, kendinizden nefret etmenizi sağlayacak biri yada birileri oldu mu çevrenizde ? Benim oldu.. Olmamasını sağlayabilirdim,olmadı..Her şey benim elimdeydi oysa ama olmadı..Bazen gözlerin tüm doğrulara kapanıyor, kulakların duymuyor, ne görüyorsun ne de duyuyorsun.Şu hayatta ‘keşkeleri’ hiç sevmezdim oysa, şimdi her dakika tekrarlıyorum.Bu gece en uzun gece yaşanacakmış.Geceler hep uzun değil midir zaten ? Hiç bitmeyecek gibi gelir.Bazen her şey bi rüya olsun istersin, sabah gözlerini açtığında bitsin istediğin.Bazen ise gece hiç bitmesin istersin, sabah olmasın.Ama ikisi de mümkün değildir.Sabah gözlerini açtığın yeni güne başlamak zorundasındır.Peki ya siz ? Ara sırada olsa benim gibi hissediyormusunuz ?

-Pembemania

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder