Gecenin buğusuna kapıldınız mı hiç?
Sizinde hiç sabah olmasını istemediğiniz, geceleriniz oldu
mu ?
O karanlığın verdiği hüznünün içinde mutlu olabilmeyi
denediniz mi ?
Göz yaşlarınızın geceyi beklediği oldu mu hiç ?
Benim oldu..Kim için,ne için olduğu çok önemli değil.O
karanlığın içinde yalnızsındır.Kendini dinlersin boşluktasındır ve bu iğrenç
bir duygudur.Etrafın bir çok kişiyle dolu olsa da yalnızlığı hep hissedersin
içinde.Birine ihtiyaç duyarsın, güçlü birine,seni o boşluktan çekip çıkaracak
birine..Ama gelmez çoğu zaman ve
gelmeyecektir de.Gelmeyeceğini bile bile beklersin; beklemeyi
öğrenirsin, umutlanmamayı ve pişman olmayı..İnsan yaptığı hatalar
sonucunda kendinden nefret edebilir , utanabilir.Zaman zaman
benimde hissettiğim duygular bunlar.İnsanı insan yapan bunlardır
aslında.İçindeki duygular, bazen içinin sızlaması,kalbinin acımasıdır.Hiç,
kendinizden nefret etmenizi sağlayacak biri yada birileri oldu mu
çevrenizde ? Benim oldu.. Olmamasını sağlayabilirdim,olmadı..Her şey benim
elimdeydi oysa ama olmadı..Bazen gözlerin tüm doğrulara kapanıyor, kulakların
duymuyor, ne görüyorsun ne de duyuyorsun.Şu hayatta ‘keşkeleri’ hiç sevmezdim
oysa, şimdi her dakika tekrarlıyorum.Bu gece en uzun gece yaşanacakmış.Geceler
hep uzun değil midir zaten ? Hiç bitmeyecek gibi gelir.Bazen her şey bi rüya
olsun istersin, sabah gözlerini açtığında bitsin istediğin.Bazen ise gece hiç
bitmesin istersin, sabah olmasın.Ama ikisi de mümkün değildir.Sabah gözlerini
açtığın yeni güne başlamak zorundasındır.Peki ya siz ? Ara sırada olsa benim
gibi hissediyormusunuz ?
-Pembemania
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder